Salı, Temmuz 2

PelinOzkanCat Blog: Mükemmele ulaşmaya çalışırken hata yapmaktan çekin...

PelinOzkanCat Blog: Mükemmele ulaşmaya çalışırken hata yapmaktan çekin...: Kusursuza ulaşma çabasıdır mükemmeliyetçilik. Sanat dünyasında mükemmeliyetçi tarzların sembolü olmuş kişiler vardır. Mesela sinemada Stan...

Çarşamba, Nisan 3

Özleyeceklerim Özle-me-yeceklerim Listem


Nil Karaibrahimgil'in 18 Mart 2013 tarihli köşe yazısını okudum. Buradan ulaşabilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22732308.asp

Nekadar da tatlı bir yazı olmuş o öyle! Ve ne kadar da haklı bir gözlemde bulunmuş. En çok yaptığımız listeler "yapılacaklar" ve "alışveriş" listeleri. Halbuki daha da önemli listeler var gerçekten!
Özleyeceklerim - Özlemeyeceklerim Listesi...


Hadi bakalım o zaman liste yapma zamanı!!!

ÖZLEYECEKLERİM
Annem
Ailem
Müzik dinlemek (Her yerde)
Dans etmek
Yemek yapmak
Yemek yemek
Yemek kitabı almak
Yemek programları izlemek
Arkadaşlarla uzun uzun sohbet edilen yemek masaları
Hayal kurmak
Hedef belirlemek
Tatile gitmek
Yeni yerler gezmek
Yeni kültürler öğrenmek
Kafa dengi yeni insanlar tanımak
Yeni birşeyler öğrenmek
Film izlemek
Aşık olmak
Öpüşmek
Dondurma yemek
Sufle
Anneme sarılıp yatmak
Trafik yokken araba kullanmak
Denize girmek
Uyumak
Karanlık odada, yumuşacık yastık ve battaniye altında uyumak
Yeni yıl ve yılbaşı ve yemekleri
Tatil hayalleri kurmak
Gelecekteki evimi tasarlamak
Girişimci fikirler bulmak ve hayata geçirecekmiş gibi düşünmek
Masaj yaptırmak
İşe gitmem gereken bir günde pinekleme şansımın doğduğu zamanlar
Kahve kesinlikle her çeşit kahve
Arkadaşlarımla mangal
Alışveriş, yeni kıyafetler giymek
Hediye almak
Dostlarımla sohbet etmek
Flört etmek
Hikaye uydurmak
Banyo yapmak
Banyo yaparken dans edip şarkı söylemek
Yunanistan
Meze
Rakı sofrası
Çene çalmak
Rengarenk çiçekler
Rengarenk evler
Ucundan bohem bir hayat
Dizi izlemek
Diyeti bozmak


ÖZLEMEYECEKLERİM

Mecbur kalıp yaptığım işler
Mutsuz eden bir işte çalışmak
Kararsız olmak
Güvensiz olmak
Mantıklı olmak zorunda olmak
Sınavlar
Yabancı dil öğrenmek
Yabancı dil öğrenirken kelime ezberlemek
Pasaport ve vize
Paranın sınırlı olması
Öfkeli insanlar
Herşeyi problem eden insanlar
Topuklu ayakkabı
Dar kıyafetler
Ağda yaptırmak
Spora gitmek zorunda kalmak
Kilo almak
Yalancı insanlar
Kaba insanlar
Kavga, Gürültü, Gerginlik
Egosu şişik insanlar
Ast üst ilişkileri
Erken kalkmak
Temizlik yapmak
Büyümek
Çamaşır asmak
Ütü yapmak
Sivilceler
Doktora gitmek
Mecburi insan ziyaretleri
Gereksiz diziler
Çok sevdiğim kıyafetlerimin eskimesi
İstediğim herşeyi satın alamamak
Gereksiz ayrıntıları olan işlerle uğraşmak


Şimdilik bu kadar geldi aklıma. Sanırım bu tarz listeler hazırlamak insanın kendisini tanımasına da yardımcı oluyordur. Peki, siz de kendi listenizi yapmaya başladınız mı? =))





Perşembe, Mayıs 5

insan olmak


Nefesim sıklaşıyor, nabzım hızlanıyor, düşünceler ışık hızında beynimde bir o yana bir bu yana çarpıyor. Korku zift gibi yapışıyor iliklerime. Isıtıyor sıcaklığıyla. Tek başıma hissetmiyorum soğuğu böylece. Alışıyorum sonra. Yakacaksam canımı ben yakıyorum, başkası dokunamıyor. Kaplıyorum göğsümü delinmez bir zırhla. Sonra da kollarımı birbirine bağlıyorum, gardımı alıyorum işte. Tekim, derdim benimle, kimseyle değil. Olmasın da diyorum. Niye kendini tekrardan can sıkıntıları, kalp kırıklıkları, bunalımlar içine atacaksın ki diyorum kendime. İyidir böyle, kimseyi içeri almayı aklından bile geçirme! En fazla bir süre sonra nasır tutar kalbin. Alışırsın acının varlığına, hayatın, insanların yoruculuğuna, zalimliğine. Sonra yalan da söylersin rahat rahat en büyüklerinden, kolayca. Öyle ben de yalan söylüyorum dediğin dandik, küçük pembe bile olmayanları demiyorum. En harbisinden, en yalanından olanlardan… Böyle böyle mutasyona uğrarsın işte. Kötü değil, yaşamak için. Zalim, zorba, yalan, dolan, haksız, ahlaksız dünyada… Zor değil, sık dişini. Bir gün sende yaşamaya başlayacaksın diğerleri gibi, insan olacaksın.

Pazar, Nisan 24

Bir adım attım, mükkemmelikten uzağa, hata yapmaya doğru

Çok uzun zamandır yazmamışım... İşte böyle bir problemim var. Devamını getirme konusunda. Aslında bir şeye başlamak da benim için zordur ama en azından başlamışım görünen o ki... Şimdilik son iki yazımın konusunu askıya almam lazım. Çünkü o konuya verebilecek zamanım yok maalesef... Şu anda yeni oluşumlar içerisindeyim. İş değiştirdim ve kendimi yeni bir işin ortasında buldum. Açıkçası seçimim olmadı pek buradaki oluşum, tabii ki bu oluşuma dahil olmayı ben seçtim. Hatta geldim işimin patronu oldum ama birşeyler oturmuyormuş gibi hissediyorum. Yani ya yeterli değil buradaki şeyler genişletmek lazım ya da ben buraya oturmadım bir yapboz parçası gibi, başka bir yapboz tabanı almam lazım. Karar aşamaları çok zor. Hem de benim için ultra zor ne yalan söyleyeyim.
Böyle bir durumda kendimi kapana kısılmış gibi hissediyorum. Her şey sanki üstüme üstüme geliyormuş gibi. Yapmak istediğim çok şey var ama ben kıpırdayamıyorum bile... İmdat!! diye bağırasım geliyor. Hayatımın büyük bir kısmı yanlış yaşamışım hissi kapladı beni ve ben bir an önce bundan kurutulup kendimi toparlamak istiyorum. Sanki yanlış aşklar, yanlış kendinden vermeler, yanlış başlangıçlar, yanlış arkadaşlar, yanlış inanışlar... Kendimi yeniden inşa etmem lazım belki de. Kendimi ya çok kapadım çevreme ya da birilerine çok açtım ve çok değer verdim. Ama ben duygularımı birilerine açmak için varım. Sahte gülüşler yaratamam ki ben. O zaman oynamış olurum. Kendimi kıstırıyorum bir takım düşüncelerimle.
Sanki bir doz alkol aldıktan sonra bir rahatlık gelir ya, işte ben o noktada ben oluyorum sanki. Evet kendimi fazla geriyorum her şey için. Harekete geçme zamanı ve hata yapma zamanı belki de. Neden hatalardan bu kadar korkmuşum ki. Henüz her şeyini kaybeden insan rolüne bürünemem ki bir kaç hatayla. O noktaya gelmem yani... O kadar büyük de oynamıyorum ne de olsa ve okadar da tek başına, yalnız değilim batıcam en dibine kadar.
Kendimi dinlemeliyim, işaretleri görmeliyim.
Acaba benim gibi hisseden başka birileri daha var mıdır... Mutsuz olmak için hiç sebebim yokken o sebepleri bir bir yaratıp, kafamda bunları kurup mutsuz oluyorum. Gereksiz ötesi cidden!!! Bir an önce toparlanmam lazım. Kendimi açmam lazım. Ne gerek kapatıyorum bu denli. Ne gerek sadece 1-2 kişiye açıyorum kendimi ve ne gerek mükemmel olmaya çabalıyorum.
Ben hatalarımla çok güzelim aslında. Ben kim isem özümde, öyle güzelim. Bu kadar dürüst defolu noktalarımla bu yazıyı yazıyorum ve buraya koyuyorum. Artık ortada, kafamın içinde değil sadece ve ya 2 kişi bilmiyor sadece. Bir adım attım, mükkemmelikten uzağa. Hata yapmaya doğru ve bunlarla mutlu olmasını bileceğim.

Pazartesi, Kasım 29

Görev 2

Herkese tekrardan merhaba!!! Yazmayalı baya olmuş... Malesef işe başlama durumlarım araya girdi pek birşeyler yazmak için başına oturamadım bilgisayarın. Bu yüzden çok çok özür dilerim. Ama sözümü tutmaya devam edeceğim umarım arayı çok açmam =) En son ilk gün yapacaklarımızı yazmıştım. Henüz birini bulamadım örnek olarak paylaşabileceğim ama benim yaptıklarımı hala yazabilirim=)) Bu arada yapım asistanı olarak işe başladım. Bu sebeple zaten ilk görevi uygulamış bulunuyorum. Tanımadığım insanlarla diyaloğa girdim. Bir sıkıntı olmuyor gerçekten =) Sadece korkularımızı kenara atıp, biraz girişken olmamız yeterli olacaktır.


Şimdi ikinci görevimiz ise hedefler belirlemek. 3 tane hedef belirliycez, bunu neden yapmak istediğimizi yazıcaz ve nezamana kadar bitireceğimize karar vericez ve eğer bu hedeflerimizi tamamlamazsak hayatımızı nasıl kötü etkileyeceğini yazıcaz. Mesela atıyorum her ay 200tl biriktireceğim ve bunu yaz sonuna kadar yapacağım. Böylelikle kendime tatil ısmarlayacağım. Eğer bu hedefimi tamamlayamazsam yazın tatil yapamam ve bu beni mutsuz ve verimsiz kılar, gibi... Sonrasında ise tamamladığım takdirde; yazın dinlenip, harika bir tatil geçirmiş olurum, gibi yaptığımız takdirde nasıl hissederiz kısmını da yazacağız. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur =))
Şimdi sıra bu görevi kendim için uygulamaya geldi =))

1-) Kilo vermek, fazla yememek ve spor yapmak istiyorum. Bunu yapmak istememin sebebi vücudumu şekle sokmak çünkü buaralar fazlasıyla saldım kendimi. Eğer bunu uygulayamazsam kendimi rahat hissedemeyeceğim ve giyimimi de etkiliyor bu durum malesef ki. Peki bunu nekadar sürede yapacağıma gelirsek. Kendime şukara kiloyu şukadar sürede vericem diye bir kısıtlama getirmiyorum. En azından 2 hafta içinde kendimi belli bir disipline sokmak istiyorum. Tabi işe yeni başladım ve yoğunluk da yeni başladı. Bu süreç de kendimi iş yoğunluğuna alıştırmam ve nezaman spor yapabileceğimi keşfetmem lazım.

2-) Elimdeki kitapları okumak ve bitirmek istiyorum. Buna da 2 hafta biçiyorum ama 3 haftaya kadar uzayabilir =) Bunu da kendimi geliştirmek, bilgi birikimimi arttırmak için yapmak istiyorum. Çok fazla internette zaman harcıyorum çünkü ve bu daha az kitap okumama sebep oluyor.

3-) Daha fazla yazı yazmak istiyorum. Bloguma eklemek istiyorum. Çünkü dolu bir blogum olsun istiyorum ve sürekli yazarak yazı yazma becerimin gelişeceğine inanıyorum. Bunu da 2 hafta içinde tekrar bir kontrol etmek amaçlı hedefliyorum. Yani haftada en az iki tane blog yazısı yazmam da gerekli!!

Evet bu günkü diğer görevimiz ise, tekrardan 5 tane yabancı ile konuşmak olacak ama bu sefer farklı olan ise bu kişilerin göz renklerini not alacağız. Yani burada ki amaç nedir? Onlarla göz teması kurmak, hiçbir şekilde gözlerimizi başka bir noktaya çevirmeden hemde. Bu görevi basit bulan yada kendini bir adım daha geliştrimek isteyenlere ise ekstra bir görev : hiçbir şekilde konuşmadan, herhangi bir harekette bulunmadan taksi durdurun veya masaya garson çağırın. El, kol hareketleri de yok sadece göz teması unutmayın!! Bakalım gözlerimiz nekadar etkililermiş =))

Ozaman bir sonraki görevde görüşmek üzere!!!

Pazartesi, Ekim 4

Have a Date? Wanna Date?



Bu aralar bu ilişki konularına takılmış durumdayım. Yani takılacak birini buldunuz. Baktınız bundan sevgili olur size. Ama acaba kartları nasıl oynamak gerekir ki onu bir ilişkiye çevirebilmeli. Yani demek istediğim kız yada erkek için farketmiyor söylediklerim. Takılmak yani öpüşmek, koklaşmak, yatağa atmaktan öte sağlıklı bir ilişkiye adım atabilmek için sevgili adayını nasıl avucumuzun içine almamız gerekir. Belli başlı yazılı olmayan ama heryerde yazan kurallar var. Kadın kısmısı için de erkek kısmısı için de. Ama bunlar gerçekten yeterli mi yoksa daha başka durumları da değerlendirmek gerekir mi? Ne de olsa onların büyük bir çoğunluğu herkes biliyor. Tamam anladık ki burası oyun alanı. Ve yapmamız gereken bazı şeyler var… Ozaman öncelikle kendimde bazı şeyleri denemeye karar verdim. Hatta bu aşamada kendime bir ortak bulursam super olur diye düşünüyorum. Ozaman biraz çevremdekileri düşüneyim…

Şimdi kendimle ilgili düşünmem gereken bir kaç şeye bakalım. İnsanların beni nasıl gördüklerini düşünüyorum, beni nasıl görmelerini isterdim, hangi karakteristik özelliklerimi değiştirmek isterdim ve son olarak sahip olmak istediğim özellkler nelerdir?

İnsanların beni rahat, çekingen olmayan biri olarak gördüklerini düşünmüşümdür hep. Aslında böyle görülmekten ötürü bir sıkıntım yok ama beraber olduğum insanların bu tavırlarımı görüp beni hafife almalarını istemiyorum açıkçası. Çünkü hafiflikten kasıtları farklı noktalara dönüş yapıyor sanki ve ben aslında okadar da rahat olmadığımı ve bunu anlatabilmek için daha da tutucu tavırlar içine girmek durumunda kaldığımı düşünüyorum ve öyle de yapıyorum ve bazen bu onlara aşırı soğuk olmama sebep oluyor. Çok fazla düşünüyorum sanırım bir çok konu üzerinde. Yani sosyal olarak düşünürsek insanların neler düşündüğünü çok düşünüyorum. Hani bunu sadece ne derler acaba diye yapmıyorum. Hani kibarlık olsun insanları kırmıyayım diye de yapıyorum yani. Bunun doğrultusunda da sanırım daha az kafaya takmak isterdim insanları.

Tamam bunlar benim kısa da olsa cevaplarımdı. Eğer kendime bir çalışma arkadaşı bulursam onun da çalışmalarını benimkilerle beraber yayınlamayı düşünüyorum. Ama şimdilik sadece ben ve sen varız. O yuzden sende bana eşlik etmeye ne dersin? Hem belki yorumlar kısmında cevaplarını benimle paylaşırsın? Çok eğlenceli olurdu!!

Şimdi ikinci adımımız, bunları yok etmeniz :D Sadece burada sizing adınız olmadan kalabilirler tabi :D Ama yazılı olarak bunları saklamayalım. Ne demişler söz uçar yazı kalır :D

Bir sonraki görevimiz ise gün içinde 5 kişiyle konuşmak. Bunu tamamlayana kadar geçen her bir gün beklemeye söz veriyoruz tabi ki. Soruyla konuşmaya başlayın yada espriyle yada arada bunları kullanın ama yeter ki bir muhabbet açın. İyi haber illa bir karşılık beklemeyeceğiz bu muhabbetten. Cevap vermeseler de bunu sayıcağız =) Hadi bakalım herkes görevinin başına!! =))




Bu da ilişkilerde kadının gücüne örnek olsa gerek :P

Pazar, Ekim 3

Hayallerimin Evi için çalışmalar...

Buaralar kendi evim olsaydı nasıl döşerdim konusuna iyice takılmış durumdayım =)) Baya bi ileride kendisine sahip olacağımı düşünüyorum tabi ki çünkü öncelikli olarak okadar param yok, şimdi de gayet iyiyim ailemle beraber yaşarken falan...



Baya bir zaman olmuştu "Because I said so" diye bir film izlemiştim. O filmde ki evler çok hoşuma gitmişti. Hatta gördüğümde kesinlikle benim evim böyle olmalı diye içimden geçirdiğim evlerden biriydi. Bugün netten o evin bir kaç fotoğrafını buldum!! =)) Sonra da dedim ki kendime. Böyle arada ev resimleri falan araştırıp burada paylaşayım. Ne de olsa her konuda laf kalabalığı yapabilirim burda =))








Burası mutfağın bir kısmı. En çok hoşuma giden arkadaki dolabın tamamen açık olması. Tatlı bir karmaşa yaratıyor. Birilerinin orada yaşadığını, hayat olduğunu orada daha bir anlatıyor sanki. Ayrıca kocaman bir tezgah var. Ayrıca duvardaki turuncu rengi de inanılmaz bir enerji katmış ortama! Evimde kesinlikle renkleri kullanmalıyım!! Ve son resme de gelirsek. Bu annenin evinden bir parça ama açık mutfak ve oraya iliştirilmiş ahşap kocaman bir masa... Tabi ileride bu masada bütün sevdiklerimizi toplayıp, kendi ellerimle yaptığım yemekleri ikram edip saatlerce sohbet etme fikri... Off nasıl da mutlu ediyor insanı =))










Burası salon ve koltuk da çok şirin ve sıcak bir hava katıyor. Kilimdeki sarı renk ise sanki herşeyi tamamlayan son nokta gibi. Ayrıca salonun duvarlarında ki kiremitler de inanılmaz tatlı olmuş ve yine aynı sıcaklığı veriyor insana. Dekorasyonda eskitme havası var. Bu da açık mutfakla birbirini tamamlıyor işte. Bu evde hayat var!!!

Bu eve bir de tatlı bir bahçe ekledik mi tadından yenmez bence =)) Yatak odasına değinmedim farkındayım. Onu da başka bi parçayla eklerim artık daha sonra. Bu blog biraz da kuantum olucak sanırım. İlerideki evime bu şekilde çağırarak sahip olacağım!!

Görüşmek üzere...