Pazartesi, Ekim 4

Have a Date? Wanna Date?



Bu aralar bu ilişki konularına takılmış durumdayım. Yani takılacak birini buldunuz. Baktınız bundan sevgili olur size. Ama acaba kartları nasıl oynamak gerekir ki onu bir ilişkiye çevirebilmeli. Yani demek istediğim kız yada erkek için farketmiyor söylediklerim. Takılmak yani öpüşmek, koklaşmak, yatağa atmaktan öte sağlıklı bir ilişkiye adım atabilmek için sevgili adayını nasıl avucumuzun içine almamız gerekir. Belli başlı yazılı olmayan ama heryerde yazan kurallar var. Kadın kısmısı için de erkek kısmısı için de. Ama bunlar gerçekten yeterli mi yoksa daha başka durumları da değerlendirmek gerekir mi? Ne de olsa onların büyük bir çoğunluğu herkes biliyor. Tamam anladık ki burası oyun alanı. Ve yapmamız gereken bazı şeyler var… Ozaman öncelikle kendimde bazı şeyleri denemeye karar verdim. Hatta bu aşamada kendime bir ortak bulursam super olur diye düşünüyorum. Ozaman biraz çevremdekileri düşüneyim…

Şimdi kendimle ilgili düşünmem gereken bir kaç şeye bakalım. İnsanların beni nasıl gördüklerini düşünüyorum, beni nasıl görmelerini isterdim, hangi karakteristik özelliklerimi değiştirmek isterdim ve son olarak sahip olmak istediğim özellkler nelerdir?

İnsanların beni rahat, çekingen olmayan biri olarak gördüklerini düşünmüşümdür hep. Aslında böyle görülmekten ötürü bir sıkıntım yok ama beraber olduğum insanların bu tavırlarımı görüp beni hafife almalarını istemiyorum açıkçası. Çünkü hafiflikten kasıtları farklı noktalara dönüş yapıyor sanki ve ben aslında okadar da rahat olmadığımı ve bunu anlatabilmek için daha da tutucu tavırlar içine girmek durumunda kaldığımı düşünüyorum ve öyle de yapıyorum ve bazen bu onlara aşırı soğuk olmama sebep oluyor. Çok fazla düşünüyorum sanırım bir çok konu üzerinde. Yani sosyal olarak düşünürsek insanların neler düşündüğünü çok düşünüyorum. Hani bunu sadece ne derler acaba diye yapmıyorum. Hani kibarlık olsun insanları kırmıyayım diye de yapıyorum yani. Bunun doğrultusunda da sanırım daha az kafaya takmak isterdim insanları.

Tamam bunlar benim kısa da olsa cevaplarımdı. Eğer kendime bir çalışma arkadaşı bulursam onun da çalışmalarını benimkilerle beraber yayınlamayı düşünüyorum. Ama şimdilik sadece ben ve sen varız. O yuzden sende bana eşlik etmeye ne dersin? Hem belki yorumlar kısmında cevaplarını benimle paylaşırsın? Çok eğlenceli olurdu!!

Şimdi ikinci adımımız, bunları yok etmeniz :D Sadece burada sizing adınız olmadan kalabilirler tabi :D Ama yazılı olarak bunları saklamayalım. Ne demişler söz uçar yazı kalır :D

Bir sonraki görevimiz ise gün içinde 5 kişiyle konuşmak. Bunu tamamlayana kadar geçen her bir gün beklemeye söz veriyoruz tabi ki. Soruyla konuşmaya başlayın yada espriyle yada arada bunları kullanın ama yeter ki bir muhabbet açın. İyi haber illa bir karşılık beklemeyeceğiz bu muhabbetten. Cevap vermeseler de bunu sayıcağız =) Hadi bakalım herkes görevinin başına!! =))




Bu da ilişkilerde kadının gücüne örnek olsa gerek :P

Pazar, Ekim 3

Hayallerimin Evi için çalışmalar...

Buaralar kendi evim olsaydı nasıl döşerdim konusuna iyice takılmış durumdayım =)) Baya bi ileride kendisine sahip olacağımı düşünüyorum tabi ki çünkü öncelikli olarak okadar param yok, şimdi de gayet iyiyim ailemle beraber yaşarken falan...



Baya bir zaman olmuştu "Because I said so" diye bir film izlemiştim. O filmde ki evler çok hoşuma gitmişti. Hatta gördüğümde kesinlikle benim evim böyle olmalı diye içimden geçirdiğim evlerden biriydi. Bugün netten o evin bir kaç fotoğrafını buldum!! =)) Sonra da dedim ki kendime. Böyle arada ev resimleri falan araştırıp burada paylaşayım. Ne de olsa her konuda laf kalabalığı yapabilirim burda =))








Burası mutfağın bir kısmı. En çok hoşuma giden arkadaki dolabın tamamen açık olması. Tatlı bir karmaşa yaratıyor. Birilerinin orada yaşadığını, hayat olduğunu orada daha bir anlatıyor sanki. Ayrıca kocaman bir tezgah var. Ayrıca duvardaki turuncu rengi de inanılmaz bir enerji katmış ortama! Evimde kesinlikle renkleri kullanmalıyım!! Ve son resme de gelirsek. Bu annenin evinden bir parça ama açık mutfak ve oraya iliştirilmiş ahşap kocaman bir masa... Tabi ileride bu masada bütün sevdiklerimizi toplayıp, kendi ellerimle yaptığım yemekleri ikram edip saatlerce sohbet etme fikri... Off nasıl da mutlu ediyor insanı =))










Burası salon ve koltuk da çok şirin ve sıcak bir hava katıyor. Kilimdeki sarı renk ise sanki herşeyi tamamlayan son nokta gibi. Ayrıca salonun duvarlarında ki kiremitler de inanılmaz tatlı olmuş ve yine aynı sıcaklığı veriyor insana. Dekorasyonda eskitme havası var. Bu da açık mutfakla birbirini tamamlıyor işte. Bu evde hayat var!!!

Bu eve bir de tatlı bir bahçe ekledik mi tadından yenmez bence =)) Yatak odasına değinmedim farkındayım. Onu da başka bi parçayla eklerim artık daha sonra. Bu blog biraz da kuantum olucak sanırım. İlerideki evime bu şekilde çağırarak sahip olacağım!!

Görüşmek üzere...